top of page

Kaygıyla Nasıl Başa Çıkarım?


Kaygılı bir insan olduğunuzu, kaygınızın günlük yaşamda işlevselliğinizi etkilediğini düşünüyorsanız ve kaygınızı kontrol altına almak istiyorsanız bu yazı size yardımcı olabilir :) Düşünsel süreçlerinizin farkına varıp, davranış stratejilerinizi ve yaşam alışkanlıklarınızı düzenlemeyi başardığınızda kaygınızı kontrol altına almak sizin için kolaylaşacak.


Öncelikle kaygının ne olduğunu konuşalım. 

Kaygı; kişinin tehdit algıladığı durumlarda ortaya çıkan; kişiyi korumak için savaş ya da kaç mekanizmasını harekete geçiren; fiziksel, zihinsel, biyolojik ve davranış boyutunda tepkileri içeren otomatik, doğal ve işlevsel bir duygu durumudur.


Başta sağlıklı olan bu duygudurumu, çok yoğun ve şiddetli olduğunda,  tehdit yokken de ortaya çıkmaya başladığında işlevselliğini yitirir ve kontrol altına alınması gerekir.


Kaygı Bozukluğunun Nedenleri Nelerdir?


Çeşitli nedenler sonucu kaygı bozukluğu ortaya çıkabilir bunlardan birkaçını şöyle sıralayalım; genetik yatkınlık, yetiştirilme tarzı, çevresel etkenler, iş/aile/arkadaş problemleri, inanç ve düşünce biçimi, kendini tanıma ve ifade etme becerisindeki aksaklıklar, vb.


Korku, Kaygı ve Endişe Aynı Şeyler Midir?


Korku: Belirli bir olaya, objeye, nesneye veya canlıya karşı duyulan somut bir duygudur. 

Örnek; yılan korkusu, yükseklik korkusu, örümcek korkusu, vb.


Kaygı: Algılanan tehlike veya tehdit karşısında ortaya çıkan belirsizliğe karşı verilen bir tepki, gösterilen bir duygudur. 

Örnek;  Sosyal Kaygı Bozukluğu, Agarofobi, Klostrofobi,vb. 


Endişe: Kaygının temelini oluşturan düşünce zincirine verilen isimdir. İçerik bakımından olumsuzluklardan oluşur. Kişiyi eyleme geçmekten alıkoyar. Gelecekle ilişkilidir. “-se, -sa” lardan oluşur. Güçlü irade ile bilinçli şekilde kontrol edilebilir. 

Örnek; Sosyal Kaygı Bozukluğuna neden olan ya konuşurken yanlış kelime kullanırsam ya da dilim sürçerse ve herkes bana gülerse, beni yanlış anlarlarsa düşünceleri, Agorofobiye neden olan ya dışarı çıktığımda çok kalabalık olursa, ya panik atak yaşarsam, ya trafikte kalırsam düşünceleri, vb. 


Peki Kaygılarımla Nasıl Baş Edebilirim?


1.Düşünce Döngünüzün Farkına Varın


Süreklilik ve yoğunluk kazanan olumsuz düşünce yapınızın farkına varın. Zihninizde bir mahkeme kurun, düşüncelerinizin nedenlerini ve  gerçekten olabilirliğini tartışın. Düşünce yapınızdan “-se, -sa”ları uzaklaştırın. Bunların yerine olumluları koymaya çalışın.

 

2. Stres Tetikçilerinizi ve İç Diyaloğunuzu Gözlemleyin


Herkesin stres tetikleyicileri ve kendilik algısı kendine özeldir. Sizi hangi düşünce ve durumlar (sunum yapmak, arkadaşlarla buluşmak, yemek yapmak, vb.) kaygılandırıyor ve kendinizi nasıl görüyorsunuz (“başarısız”, “çirkin”, kusurlu” vb.) bunları farkedin. Sonrasında acımasız ve eleştirel davrandığınız durumlar olup olmadığına karar verin ve varsa bu kelimeleri daha nötr terimlerle yer değiştirin. Bu konuda sizi yakından tanıyan birinden fikir almanız kendinizi daha objektif değerlendirmeniz açısından size yardımcı olabilir. 


3. Sağlıklı Bir Yaşam Stili Benimseyin


Yediğiniz besinlerin sağlıklı olmasına özen gösterin, sporu hayatınıza dahil edin, gününüzü planlayın, nefes alış verişinizi düzenleyin, daha fazla su tüketin, uyku düzeninizi dengeleyin, kendinize zaman ayırın. 



Kaygılı Çocuklar ve Gençlere Nasıl Yardım Edebilirim?


Çocukluk ve ergenlik döneminde hayattaki değişimler (okula başlama, yeni arkadaşlar edinme, vücutta ve hormonlarda değişiklik, vb.) nedeniyle kaygı düzeyi artış gösterebilir, bu noktada çocuk/genç ebeveynlerinin desteğine ihtiyaç duyabilir. Öncelikle anne-babanın kendi kaygı düzeyini dengelemiş olması onlara yardımcı olurkenki en etkili unsurdur. 

Ebeveynlerin yargılayıcı veya sürekli öğüt veren bir tutum sergilememesi, çocuğu /genci anlamaya çalışması ve anladığını gösterebilmesi çocuğun/gencin ebeveynleriyle açık iletişim kurabilmesi, anlaşıldığını hissedebilmesi, zorlandığında destekçilerinin olduğunu bilmesi açısından önemlidir.

Çocuğun/gencin kaygıyla baş edebilmesi için kaygısının nedenlerinin farkına varması ve kendini tanıması gerekir. Bu noktada ebeveynlerinin bilinçli ve yol gösterici olması önemlidir. 



Kaygılı Düşünceleri Farkettiğinizde Kendinize ya da Çocuğunuza Sormanız Gereken Sorular


  1. Ya her şey yolunda giderse?

  2. Ya çok başarılı olursam?

  3. Ya beni severlerse?

  4. Ya her şey beklediğimden daha güzel giderse?

  5. Ya zamanı geldiğinde kendime çok daha fazla güveniyor olursam?

  6. Ya zor olacağını beklediğim gün ben çok dayanıklı olursam?

  7. Ya çok kötü olacağını düşündüğüm şey arkasından büyük mutluluklar getirirse?





Bütün bunları yapmayı denedim ama daha kalıcı bir çözüm arıyorum diyorsanız, kendinizi bu yöntemleri uygulamaya çalışırken zorlanmış hissediyorsanız, birinin yardımı ile kendinizin veya çocuğunuzun daha iyi bir sonuç elde edeceğini  düşünüyorsanız merkezimize başvurabilir, konunun uzmanıyla birlikte kaygı düzeyinizi tespit edebilir ve sonrasında size en uygun bütüncül bir terapi yöntemiyle kaygınızın üstesinden gelebilirsiniz…



17 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page